Habertürk muharriri Fatih Altaylı, spor medyasında süren tartışmayla ilgili olarak NTV Spor yorumcusu Rıdvan Dilmen ile ortasında geçen konuşmayı aktardı.
Sözlerine “Turkcell’in BİP Spor üzerinden spor topluluğunun önde gelen isimlerine aktardığı paralardan, bu paralar üzerinden kimilerinin güç elde edip, spor kulüpleri ve federasyonlar üzerinde baskı kurmasından ve Rıdvan Dilmen’in çok değerli açıklamalarının ve suçlamalarının bir anda unutulmasından kelam eden yazımdan sonra Hürriyet’in o dönemki spor müdürü Mehmet Arslan bildiri yollayarak ‘Rıdvan’ı dava ettim’ dedi” diye başlayan Altaylı, şöyle devam etti:
“Bu ortada Rıdvan Dilmen de aradı haliyle.
‘Ben tüm tezlerimin ardındayım. Bir tekinden bile geri adım atmıyorum. Hepsi belgelidir. Hepsi doğrudur’ dedi.
‘Bu işle uğraşmaman yolunda sana birtakım telkinler yapıldığı söyleniyor’ dedim.
‘Ben de duydum. Hiç bu türlü bir şey yok. Kimseden bir telkin, bir rica gelmedi. Ben işin gerisinde ve peşindeyim. Ben söyleyeceğimi söyledim. Gerekirse yeniden söylerim lakin bekliyorum. Savcılar çıksın, spor yöneticileri çıksın ve bu argümanlarımı sorsun, soruştursun. Benim yapabileceğim açıklamaktı, açıkladım. Artık yetkili merciler harekete geçsin. Gerekirse müfettişler harekete geçsin ve araştırılsın bu rezaletler’ diye meydan okudu.
‘Aslında ilgili şahısların kimileri bana dava açtı. Ben de onlara açıyorum. Mahkemede ayrıyeten hesaplaşacağız’ dedi.
Ben de Rıdvan’a ‘Seninle ilgili argümanlar da var. Bu işten hisse alamadığın için ortaya çıktığın, Turkcell’den büyük paralar istediğini söylüyorlar’ dedim.
‘Allah’tan korksunlar. Ben Turkcell’e bir defa gittim. O da NTV yöneticileri ile birlikte. NTV’nin talebi üzerine. Bir proje için. Bir daha da gitmedim. Aslında o proje de gerçekleşmedi. Benim Turkcell’den şahsi bir talebim asla olmadı’ dedi net biçimde.
Ve ekledi.
‘Ama BİP Spor’un benden bir talebi oldu. BİP Spor yöneticisi ve Vatan gazetesi spor müdürü İbrahim Seten benimle buluşmak istedi. Ben de buluştum. Yemek yedik. O yemekte bana bir teklifte bulundu. BİP Spor’da haftada bir spor yorumu yapmam karşılığında bana ayda 80 bin TL önerdi. Ben de reddettim.’
Rıdvan’a ‘Bu kıymetli bir tez bunu yazabilir miyim?’ diye sordum.
‘Tabii ki, yazabilirsin. Serafina restoranda buluştuk. Onu da koyabilirsin’ dedi.
Kapatmadan evvel Rıdvan’ın son kelamı şu oldu:
‘Sana da üzülüyorum. Bu işlerle uğraşmak senin duruşuna, kalitene ziyan verecek diye korkuyorum. Sen çok daha değerli işlerle uğraşırken, bu pislikle ne işin var diye de düşünüyorum.’
Ben de Rıdvan’a gazeteciliğin her türlü pislikle uğraşmak olduğunu, işimin bu olduğunu söyledim.
Kapattık.
Bakalım Rıdvan’ın dediği üzere müfettişler, savcılar kılını kıpırdatacak mı?”
Bir Cevap Yaz