Akçay, Afyonkarahisar’da bir düğün salonunda düzenlenen partisinin 13. Olağan Vilayet Kongresi’nde yaptığı konuşmada, MHP’nin Türk siyasetinde sürekli istikamet çizen ve yol gösteren bir siyasi hareket olduğunu söyledi.
MHP’nin krizlere pürüz olan ve problemlere tahlil üreten bir siyasi parti olduğunu lisana getiren Akçay, şöyle konuştu:
“Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin temel parametresi, idarede istikrar, temsilde adalet, güçlü hükümet ve meclis unsuruna dayanmaktadır. İki yıllık müddette gerek yürütmede gerekse de yasamada sistemsel düzenlemeler yapıldı. Lakin, bu yargı kurumları başta Anayasa Mahkemesini kastederek söylüyorum; artık bu vesayet odakları bir bir Türkiye’nin önünde mani olmaktan çıkarıldı. Bu sistem değişikliği de buna katkı sağladı. Ancak, 1961 Anayasasının kalıntısı olan birtakım kurumsal yapıları da bu sistemin tabiatına ve mantığına uygun halde yine yapılandırılması ve teşkilatlandırılmasına gereksinim var.”
Akçay, AYM Üyesi Yıldırım’ın “Işıklar yanıyor” paylaşımına da değinerek, şunları kaydetti:
“Bu tartışmalar ve tekliflerde de Sayın Genel Liderimizin öngörüsünün ne kadar isabetli olduğunu ispatlayan ve ortaya koyan son bir örnek olmuştur. ‘Işıklar yanıyor’ sözü uzun yıllardır darbe çağrıştırıcılarının bir sembolik tabiridir. Vakit zaman belirli periyotlarda gazeteciler ve birtakım bireyler, ‘Genelkurmay’ın ışıkları yanıyor’ derlerdi. Yani buradan bir darbe, çağrışımı ve imasında bulunurlardı. Bu Anayasa Mahkemesi üyesinin de yaptığı bu. Bu özür dileyerek ve iletisini silmekle geçiştirilecek bir mevzu değildir. Anayasa Mahkemesinin de sonraki gün yaptığı açıklama son derece de yetersizdir. Bunun telafi edilmesi için öncelikle Anayasa Mahkemesi üyesinin istifa etmesi ve Anayasa Mahkemesinin de kendi kuruluş kanunun da belirtilen süreçler çerçevesinde gerekli disiplin soruşturmasının da kesinlikle yapılması gerekir.”
‘Kılıçdaroğlu’nun sorumluluğu gözden ırak tutuluyor’
Akçay, Anayasa Mahkemesinin en son CHP Milletvekili Enis Berberoğlu hakkında verdiği hak ihlali kararının da içeriğinin yanlış olduğunu savundu.
“Burada bir hak ihlali kelam konusu değildir” diyen Akçay, şöyle devam etti:
“Anayasanın 83. unsurunu münasebet göstererek bu karar veriliyor. Çok değişiktir, tıpkı anayasanın 125’inci ve süreksiz 20’nci hususunu de yok sayıyor. Anayasa Mahkemesi esasen anayasaya uygunluğu denetleyen bir kurum olarak bu hususları görmezden gelmiştir. Enis Berberoğlu üzerinden gereksiz polemik ve tartışma ortaya çıkarıldı. Bu tartışmalarla asıl gerçekler gizleniyor arkadaşlar. MİT tırları, FETÖ kumpasıyla Türkiye’ye iftira atılmasına ve bir kısım devlet sırlarının da ortaya çıkarılmasına yol açan bir casusluk faaliyeti olarak ortaya çıktı. Kim bu Berberoğlu? Berberoğlu kim? O vakit milletvekili, eski gazeteci. İşin hakikatine baktığımızda Kemal Kılıçdaroğlu, o periyot Vakit gazetesini ziyaret ediyor. Ondan 10 gün sonra, bu MİT tırları hadisesini de Can Dündar, Cumhuriyet gazetesinde haber yapıyor. Hatta bunu kendi yazdığı kitabında da itiraf ediyor. Daha sonra ben bunu ‘solcu milletvekilinden aldım’ diyor. Onun da Berberoğlu olduğu ortaya çıkıyor. Şimdi düşünelim. Bir milletvekili resen bunu Can Dündar’a servis etmiş olabilir mi? Bu mümkün değil, Kemal Kılıçdaroğlu’nun haberi olmadan.”
Kılıçdaroğlu’nun eline tutuşturulan birtakım evraklar, evrak ve bilgilerle pek çok yanlış ve aldatıcı duruma vesile olduğunu argüman eden Akçay, “Bu onlardan birisidir. Bana nazaran de bu Berberoğlu hadisesinde asıl yargılanması gereken kişi de Kılıçdaroğlu’dur. Kılıçdaroğlu’nun sorumluluğu gözden ırak tutuluyor. Adeta bu hadisede Kemal Kılıçdaroğlu kuryelik yapmıştır. Bunu niçin kimse konuşmuyor ve tartışmıyor. Asıl üzerinde durulması gereken konu budur” dedi.
Divan başkanlığını da Akçay’ın yürüttüğü olağan kongrede, Mehmet Kocacan yenden vilayet lideri seçildi.
Bir Cevap Yaz