Fox TV’den istifasıyla gündeme oturan gazeteci Fatih Portakal, FOX TV’den ayrılma süreci ve emekli olmasına ait ortaya atılan tezler hakkında YouTube kanalından açıklamalarda bulundu.
“Herkes senaryo üretmekte hür. Fakat birtakım cümleler var ki beni yaraladı. Hani derler ya içim üzüldü, içim acıdı” diyen Portakal, kendisi hakkında “Korktu gitti” diye yorum yapanlara ait “Haber sunarken dehşetlerim telaşlarım yok muydu? Natürel vardı” sözlerini kullandı.
Portakal, 15 Temmuz darbe teşebbüsü sonrası kendisinin tutuklanacağına ait bir duyum aldığını söz ederek, “15 Temmuz sonrasında beni de alıp götürecekler diye odamın kapısının ardında spor çantamı hazırlamış , sanki polisler gelecek mi gelmeyecek mi diye beklemiştim. Günlerce o çanta orada durdu. Sonrasında gelen, giden olmadı. Ben kendimi bildiğim için olmayacağını da iddia edebiliyordum ” dedi.
‘Korkup kaçtı’ çok dengeli bir senaryo değil’
Portakal, “Şirkette, haber müdürlüğümü yapan arkadaşlarımın, haber genel yayın direktörümün yahut genel müdürümün bir telaşı yok muydu? Onların da telaşı vardı. Zira korkusuz bir insan yoktur ancak “Korkup kaçtı” çok da dengeli bir senaryo değil. Zira ben Türkiye’nin en sert periyotlarında de haber sundum. Yani korkup kaçma üzere bir niyetim olmadı tabirlerini kullandı.
‘Her vakit arkandayız’ dediler’
“Fox idaresi toplanmış ve toplantıda “Artık Fatih’e dur demeliyiz, çok muhalif gözüküyor. Ve muhalif olması da bizi huzursuz ediyor, imajımızı bozuyor. Onunla tatlı bir halde ayrılmalıyız” diye bu türlü yazılan çizilenler vardı ” diyen Portakal kelamlarına şöyle devam etti:
” Benim haberim olmadı. Bu türlü bir toplantı varsa da tanıklık etmedim, kulağıma da gelmedi. Bana bir şey söylenmedi. Bunun karşılığını verecek olan idaredir. Onların da bu türlü bir şey yapmadıklarından adımın Fatih olduğu kadar eminim ve RTÜK geçen sene ceza kestiği o periyotlarda bile Cenk’in, Doğan’ın başka arkadaşların yani üst kademenin bana söyledikleri benim kulağımda: ‘Her vakit arkandayız. Sen yanlış bir şey söylemedin, türel çabamızı vereceğiz, sen motamot yoluna devam et.”
‘Beni tanıyan tanıyor’
Portakal, “Bir öbür köşe müellifine nazaran ego patlaması varmış bende. Anladığım kadarıyla FOX’taki bir kaynağına dayandırıyor. Ona o denli söylemiş. Ego patlamasından ötürü da kanalın rahatsız olduğu ve bu rahatsızlıktan ötürü da beni göndermek istedikleri ve bunu bir biçimde duydum akabinde ben istifa edeceğim dediğim söyleniyor. Buna diyecek pek bir şeyim yok, beni tanıyan tanıyor” dedi.
‘İki sene evvel de ayrılmaya karar vermiştim’
Tükenmişlik sendromu yaşadığına ait argümanlar hakkında konuşan Portakal,”FOX’a münasebet olarak bunu sunduğum, ‘Artık ben tükendim, artık yapamıyorum ve ben gitmek istiyorum’ dedim. 53 yaşında gücü hala olan bir beşerim. Şunu söyleyebilirim bir doygunluk vardı. Şöyle bir doygunluk vardı. Reytingleriniz hoş geliyor, siz memnunsunuz, grubunuz memnun, müdür konumunda olan kişi memnun, kanal idaresi memnun. Herkes keyifli, sorunun olmadığı bir ortamda siz yol alıyorsunuz lakin bir doygunluk noktasına ulaşmışsınız. Neden? Zira sizi rahatsız eden yahut size rakip olabilecek bir kanal yok. Bir haber bülteni de yok. O yüzden bu bir tükenmişlik değil lakin doygunluk vardı. Zira 2 yıldır en azından yenileyemiyordum. Beni geriden zorlayabilecek bir rakibimin olmaması bende bu türlü bir meşakkate neden oluyordu lakin buna tükenmişlik diyemeyiz. Şunu da ek edeyim, Benim aslında istifaya karar vermem. Ben iki sene evvel de ayrılmaya karar vermiştim. O vakit da birebir takım vardı. Cenk, Doğan ve İnsan kaynaklarından arkadaşım üç kişi oturduk, bir de ben dört. Ve onlar beni bir biçimde ikna ettiler.
Ben bırakacaktım yani tekrar (şimdiki yaşantısını kastederek) bu yaşantıya dönmek istiyordum. Daha sonra bir biçimde ikna edildim ve kaldım.” diye konuştu.
‘Türkiye’de gündem her vakit sertti’
Sertleşen gündem nedeniyle istifa ettiği tezlerine değinen Portakal şunları kaydetti:
“Aslında Türkiye’de gündem her vakit sertti. 2010 yılında Çalar Saat’i sunduğumda orada da sert gündem vardı. O vakit da bu sert iktidar vardı. Ergenekon soruşturmaları vardı, haksız yere gözaltına alınan beşerler vardı. Onların bir halde hakkını savunmak isteyen beşerler vardı.İşten çıkartılanlar, atılanlar vardı. Yeniden özgür bir biçimde fikirlerimi söyleyebiliyordum. Gündem her vakit sertti aslında. Bu sert gündem içinde FOX Haber olarak yapılmayan haberleri yaptık. Bunlara katılmıyorum.”
‘Hiçbir vakit politik olmadım’
Politik sorumluluk baskısı nedeniyle istifa ettiğine dair konuşan Portakal, “Hiçbir vakit politik olmadım. Alışılmış ki bir fikrim, siyasi olarak bir fikrim vardı. Hiçbir vakit hiçbir tarafın da adamı olmadım. İktidarda AKP olduğu için yahut aman AKP’ye sevimsiz bakıyorum. Yeterli bakmıyorum diyerek tenkit yapmadım.
Yalnızca iktidarda AKP vardı, AKP’ye karşılık da iktidarda olan partiye bir tenkit getiriyordum yaptığım buydu. Yoksa öteki partileri destekliyor manasında da hiçbir vakit davranış sergilemedim. ” dedi.
‘Haberde ben anamı ve babamı bile tanımam’
Portakal şöyle devam etti:
“İktidarda bu parti olduğu için tenkitlerimi yapıyordum. Bu parti sarfiyat yanına bir öbür parti gelir, yarın ona emsal tenkitlerimi yapacaktım. Haberde ben anamı ve babamı bile tanımam, onu da söyleyeyim. Bu benim için bir erdem sorunu. Haberin hakkı neyse onu vermeye çalışan bir insan oldum. Karşımdaki gücenecekmiş, selam verdiğim adam bana vermeyecekmiş. Bana küsecekmiş, konuşmayacakmış. Hayır benim için hiç de o değerli değildir. Benim için haberimi ve benim namusum kıymetlidir. İşte ben bu yüzden tahminen de bazıları tarafından çokça beğenilen karşılanmayan bir şahısım. Haberin hakkı neyse, yorum hakkı, yorum özgürlüğüm neyse onu paylaşmaya çalıştım. O yüzden bir partiye de siyaset olarak kendimi yakın görmedim.”
‘Net duruşumun faturasını ödemek zorunda olan bendim’
Portakal, FOX TV’nin yaptırdığı bir araştırmaya ait olarak,”FOX’un yaptığı araştırmaya nazaran ben her kısımdan izlenen bir insandım. Sol kesitten, CHP’den,HDP’den evet sağ bölümden, UYGUN Parti, MHP hatta iktidar partisinden AKP seçmeni ortasında da çok izlenen bir şahıstım. Bu türlü de bir özelliğim vardı benim. Ben aslında her bölümü kucaklamaya çalışıyordum lakin natürel ki net bir duruşum vardı. Net duruşumun da faturasını artı yahut eksi olarak ödemek durumunda olan da bendim” diye konuştu.
Portakal kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Başka partilerden öbür ideolojilerden beşerler olsa da FOX Haber’i seviyorlardı ve onu kabul ediyorlardı. Beni sevmese de açıp bakıyordu. Kimisi severek izliyordu kimisi de küfrederek yahut hakaret ederek izliyordu lakin izliyordu. Ben niyetlerimi özgürce paylaşabiliyordum. Bunu muhaliik olarak görmeyiniz. FOX’un özgür atmosferi içinde özgür bir halde fikirlerimi paylaşmak bu da çok değerli. “
‘Siyasi partilerden teklif aldım’
Kendisi hakkında “Siyasete atılacak, cumhurbaşkanı olacak” argümanlarına ait konuşan Portakal çok kıymetli sözler kullandı. Mesleği bıraktıktan sonra siyasi partilerden teklif aldığını tabir eden Portakal şöyle konuştu: “21 Ağustos’lu günlerde işi bıraktığım günlerde 1-2 siyasetçiden bu türlü bir ileti da geldi. Hatta o iletiler cep telefonumda hala durur. Benim ne siyasette ne de öbür bir şey de gözüm var.
Portakal şunları kaydetti:
“İmamoğlu’nun kurduğu kanal varmış da oraya gidecekmiş. Hatta Tele 1 açık davet yaptı, ” Gelebilirsin” diye. Ben artık yapmak istemiyorum. Haber sunmak istemiyorum. Kendimi rahatlatmaya bırakmışım, bu süreçte oradan çıkıp burada başlayacağım diye benim artta öbür bir ajandam olmadığı için salt bıraktım. Hadise TV hadisesinde da benden hiçbir şey gitmedi. Ancak kanalın sahibi olan kişi, “Fatih Portakal gelemez” üzere beni gündeme getirdi. Benim aslında gitmek üzere bir niyetim yoktu ki. Benim Hadise TV’ye geleyim talebim olmadı. Hatta öteki şeyler oldu da ben onu söylemeyeyim. Bu türlü bir talebimin olmadığını da her vakit söyleyebilirim.”
Portakal, “İktidar partisi bana 10 milyon dolar teklif etmiş ve ben de bu türlü ayrılmayı kabul etmişim. Bu benim duyduğum enteresan senaryolardan biriydi.” dedi.
‘Organik tarım yapmayacağım’
“Çiftçilik yapacağımı söyleyenler de var” diyen Portakal kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Yılmaz ağabey (Yılmaz Özdil) yazmıştı bunu. Çiftçilikle de uğraşmayacağım zati. Toprağın kararı deyince Yılmaz ağabey bunu organik tarım olarak anladı herhalde. O denli bir şey olmadığı da aşikar.”
Fatih Portakal, bir sonraki görüntüde neden habercilikten ayrıldığını anlatacağını kaydetti.
Bir Cevap Yaz